meb-logo-1712003421

MEB’den Valiliklere Talimat: Özel Okullarda “Erken Kayıt” Soruşturması

MEB’den Valiliklere Talimat: Özel Okullarda “Erken Kayıt” Soruşturmasımask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bazı özel okulların “erken kayıt” adı altında mevzuata aykırı şekilde ücret ilanı yaptığı ve velilere zam oranları bildirdiği yönündeki başvurular üzerine harekete geçti. Bakanlık, valiliklere gönderdiği yazıyla gerekli görülmesi halinde inceleme ve soruşturma başlatılmasını istedi.

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün valiliklere ilettiği yazılarda, özel okulların öğrenim ve hizmet ücretlerini mevzuatta belirtilen tarihler dışında ve artış oranları netleşmeden açıklamasının açıkça hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Ücretler Ocak–Mayıs Döneminde İlan Edilebilecek

Yürürlükteki Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre, motorlu taşıt sürücü kursları dışındaki özel okullar öğrenim ücretlerini ocak ayından itibaren mayıs ayı sonuna kadar ilan edebiliyor. Bu tarihler dışında yapılan kayıt ve ücret duyurularının mevzuata uygun olmadığı ifade edildi.

Ayrıca ara sınıflar ve kademe başlangıçlarında uygulanacak ücret artışlarının, bir önceki yılın Aralık ayına ait Yurt İçi ÜFE ve TÜFE ortalaması esas alınarak belirlendiği, bu veriler açıklanmadan ücret tespitinin mümkün olmadığı hatırlatıldı.

“Erken Kayıt” Uygulamaları Yakın Takipte

Bakanlığa ulaşan başvurularda bazı özel okulların, artış oranları henüz netleşmeden “erken kayıt” adı altında reklam ve ilanlar yayımladığı, velilere belirli oranlarda zam yapılacağını bildirdiği tespit edildi. Bu uygulamaların mevzuata aykırı olduğu değerlendirilerek, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında işlem yapılabileceği bildirildi.

Valiliklerden, gerekli görülmesi halinde ilgili okullar hakkında inceleme ve soruşturma başlatılması istendi.

#
ifade, ücret
site-manset-2025-12-22t172528-271-1764491780

Türk Sağlık-Sen’den Bakanlığa Sert Tepki: SHM’lerde Cumartesi Dayatması

Türk Sağlık-Sen’den Bakanlığa Sert Tepki: SHM’lerde Cumartesi Dayatmasımask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan yazı ile Sağlıklı Hayat Merkezlerinde görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı, fizyoterapist, çocuk gelişimci, diyetisyen gibi meslek gruplarının, mesai kaydırma yöntemiyle cumartesi günleri de çalıştırılmak istendiği belirtildi. Uygulamaya gerekçe olarak ise bazı illerde danışan sayısının Türkiye ortalamasının altında kalması gösterildi.

“Vatandaş Gelmiyor Diye Çalışana Bedel Ödetilemez”

Türk Sağlık-Sen açıklamasında, vatandaşın başvuru yapmamasının faturasının çalışanlara kesilmesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Hafta sonu izin hakkının fiilen ortadan kaldırılmasının çalışma hayatının temel ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı.

“ASM Örneği Başarısız Oldu”

Sendika, geçmiş yıllarda Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) için uygulanan benzer düzenlemelerin hedeflenen amaca ulaşmadığını hatırlatarak, bu tür uygulamaların hem kamu kaynaklarının israfına yol açtığını hem de hizmet verimliliğini artırmadığını belirtti. Aynı hatanın SHM’ler için de tekrarlandığı ifade edildi.

Güvenlik ve Verimlilik Riski

Açıklamada, SHM’lerde cumartesi günleri tek başına çalışma uygulamasının başta güvenlik olmak üzere birçok riski beraberinde getireceğine dikkat çekildi. Süresi ve sınırı belirsiz şekilde “çalışılsın” anlayışıyla yapılan düzenlemelerin, sağlık hizmetine katkı sağlamayacağı gibi çalışanların motivasyonunu ve verimini düşüreceği kaydedildi.

“Bakanlık Düzenlemeden Vazgeçmeli”

Türk Sağlık-Sen, Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak bu düzenlemeden vazgeçilmesini istedi. Açıklamada, vatandaş başvuru sayısının artırılmak istenmesi halinde bunun çalışanlara ek yük bindirmeden, farklı ve etkili yöntemlerle sağlanması gerektiği vurgulandı.

#
sağlık çalışanları, mesai kaydırma, Türk Sağlık-Sen, SHM cumartesi mesaisi, hafta sonu çalışması, sağlıklı hayat merkezleri, sağlıkta angarya, ifade, KAMU, başvuru
6949612bd31921766416683-1766418377

“Nereye Bu Gidiş?” Eğitim-Bir-Sen’den Okulda Şiddet Olayına Sert Tepki

“Nereye Bu Gidiş?” Eğitim-Bir-Sen’den Okulda Şiddet Olayına Sert Tepkimask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Mersin’de bir ortaokulda 12 yaşındaki öğrencinin okul müdürünü tüfekle vurması, eğitim camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ağır yaralanan okul müdürüne geçmiş olsun dileklerini ileten Eğitim-Bir-Sen, olayın münferit değil, derinleşen bir toplumsal sorunun sonucu olduğuna dikkat çekti.

“Çocuğun Silaha Ulaşabilmesi Alarmdır”

Sendika açıklamasında, 12 yaşındaki bir çocuğun silaha erişebilmesinin ve bunu kullanmasının, çocuk ve gençlerde suç algısının ne denli aşındığını gösterdiği vurgulandı. Olayda yalnızca bireysel bir eylem değil, aile sorumluluğunun zayıflaması ve ahlaki-toplumsal değerlerdeki yozlaşmanın da payı olduğu ifade edildi.

Şiddet Artık Bir Güvenlik Sorunu

Son yıllarda yaşanan olayların, şiddetin artık münferit vakalar olmaktan çıkarak yaygın bir toplumsal ve güvenlik sorununa dönüştüğünü ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, bu durumun geleceği tehdit eden boyutlara ulaştığı kaydedildi.

Aile ve Yetişkin Eğitimi Vurgusu

Eğitim-Bir-Sen, suça sürüklenen çocukların büyük bölümünde; aile ve sosyal çevrede yeterli ilgi, sevgi ve şefkatten yoksun büyümenin belirleyici rol oynadığını vurguladı. Bu nedenle yalnızca çocuk ve genç eğitiminin değil, aile ve yetişkin eğitiminin de güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

“Bugünün İhmalinin Bedeli Yarın Ödenir”

Açıklamada, bugün yaşanan acıların geçmişteki ihmal ve umursamazlığın sonucu olduğu belirtilerek, bugünkü ilgisizliğin yarının daha ağır sonuçlarını doğuracağı uyarısı yapıldı. Eğitimin terbiye edici ve onarıcı rolünü göz ardı eden anlayışların yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Medya, Sosyal Medya ve Dijital Oyunlar İçin Çağrı

Suç örgütlerinin çocukları kullanarak işlediği olaylara medyada sık yer verilmesinin gençler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekilen açıklamada, yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması istendi.
Bu kapsamda:

  • 16 yaş altına sosyal medya yasağı için planlanan adımların hızlandırılması,

  • Şiddet ve vahşet içeren dijital oyunların içerik denetiminden geçirilmesi,

  • “Çocuklar için uygundur” sertifikası alamayan oyunların “Eğitimcilere Yönelik Şiddeti Lanetliyoruz”

Eğitim-Bir-Sen, açıklamasının sonunda eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti bir kez daha lanetleyerek, öğretmenler ve okul yöneticileri için işin ağırlığına uygun çalışma koşulları ve etkin güvenlik önlemlerinin sağlanması çağrısında bulundu.

#
ifade, okul, Eğitim-Bir-Sen, sosyal medya
694905a8ac17a176639325679-1766418760

İkinci Nöbet Görevi Eylemine Ceza Verilemez: Anayasa Mahkemesi’nden Hak İhlali Kararı

İkinci Nöbet Görevi Eylemine Ceza Verilemez: Anayasa Mahkemesi’nden Hak İhlali Kararımask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

2017 yılından bu yana Eğitim-İş öncülüğünde sürdürülen ikinci nöbet görevi eylemiyle ilgili kritik bir yargı kararı çıktı. Anayasa Mahkemesi, sendikal karar doğrultusunda yapılan eyleme katıldığı gerekçesiyle öğretmene verilen disiplin cezasının Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti.

Anayasa Mahkemesi: Zorunlu Toplumsal İhtiyaç Yok

Yüksek Mahkeme kararında, öğretmen hakkında verilen aylıktan kesme cezasının, Anayasa’nın 51. maddesi ile güvence altına alınan sendika hakkına ölçüsüz bir müdahale olduğu vurgulandı. Kararda şu ifadeye yer verildi:

“Yargısal makamlarca başvurucunun sendikal hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplumda gerekli olduğu, ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya konulamamıştır. Bu nedenle verilen disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği sonucuna varılmıştır.”

Bu gerekçeyle Anayasa Mahkemesi, sendikal eylem kararına katılım nedeniyle disiplin cezası verilemeyeceğine hükmederek hak ihlali kararı verdi.

Sendikal Eylemlere Ceza Uygulamasına Net Mesaj

Karar, özellikle Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde son dönemde sendikal eylemlere yönelik baskı iddialarının arttığı bir süreçte emsal nitelik taşıyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla, sendikal faaliyetlerin disiplin yaptırımı konusu yapılamayacağı bir kez daha açık biçimde ortaya konmuş oldu.

Eğitim-İş: Mücadeleden Geri Adım Yok

Eğitim-İş tarafından yapılan değerlendirmede, Anayasa Mahkemesi kararının örgütlü mücadelenin meşruiyetini ve haklılığını teyit ettiği vurgulandı. Açıklamada, sendikal haklardan geri adım atılmayacağı, hukuki ve fiili mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi.

Kararı İncelemek İçin Tıklayınız

#
Anayasa Mahkemesi kararı, sendika hakkı, hak ihlali, disiplin cezası, Eğitim-İş, sendikal eylem, ikinci nöbet görevi, aylıktan kesme, ifade, Öğretmen, karar
12-yasindaki-ogrenci-okul-mudurunu-tufekle-vurdu

Mersin’de Okulda Silahlı Saldırı: 12 Yaşındaki Öğrenci Müdürü Vurdu

Mersin’de Okulda Silahlı Saldırı: 12 Yaşındaki Öğrenci Müdürü Vurdumask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Mersin’in Anamur ilçesinde bulunan Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nda meydana gelen olayda, 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi M.K.’nin okul bahçesinde okul müdürü Ender Kara’ya tüfekle ateş ettiği bildirildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Müdür Ağır Yaralandı, Hayati Tehlike Sürüyor

Saldırıda ağır yaralanan okul müdürü Ender Kara, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavisi süren müdürün hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Olayın nedeni henüz netlik kazanmazken, güvenlik birimleri çok yönlü inceleme başlattı.

Öğrenci ve Baba Gözaltında

Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen öğrenci M.K. ile babası Y.K. gözaltına alındı. Jandarma ekiplerinin, silahın temin edilme şekli ve olayın arka planına ilişkin soruşturmayı sürdürdüğü belirtildi.

Okulda Eğitime Ara Verildi

Olayın ardından öğrenci ve velilerin güvenliği ile psikososyal sürecin sağlıklı yürütülmesi amacıyla, saldırının yaşandığı okulda eğitime bir gün ara verildi.

#
okul, öğrenci
g8wmsskwuaahsor

Türk Büro-Sen’den MHP’ye Teşekkür: Kamu Personeli Talepleri TBMM Gündeminde

Türk Büro-Sen’den MHP’ye Teşekkür: Kamu Personeli Talepleri TBMM Gündemindemask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Kariyer Mesleklerde Merkez-Taşra Ayrımına Tepki

TBMM’de yapılan bütçe görüşmelerinde konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, tüm kariyer meslek mensuplarının özlük haklarının gecikmeden iyileştirilmesi gerektiğini vurguladığını hatırlatan Güney, kariyer personelin merkez-taşra ayrımına tabi tutulmasının doğru olmadığının açık şekilde ifade edilmesini önemli bir kazanım olarak değerlendirdi.


Mühendis, Akademisyen ve Teknik Personel İçin Ücret Vurgusu

Konuşmada ayrıca;

  • Kamu mühendisleri ve teknik personelin,

  • Akademik personelin

aldıkları ücretlerin, yürüttükleri hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuyla orantılı olmadığına dikkat çekildi. Türk Büro-Sen, bu tespitin uzun süredir dile getirdikleri taleplerle örtüştüğünü belirtti.


Yönetici Kadrolar da Gündemde

Mustafa Kalaycı’nın açıklamalarında; müdür, müdür yardımcıları, şefler ve diğer kamu çalışanlarının mali ve özlük durumlarının da bütüncül şekilde ele alınmasının uygun olacağına vurgu yapıldığı aktarıldı.


On İkinci Kalkınma Planı’na Atıf

Bütçe görüşmelerinde, On İkinci Kalkınma Planı kapsamında;

  • Kamu personel mevzuatının statü ve sınıflandırma kriterleri dikkate alınarak geliştirilmesi,

  • Ücret sisteminin sadeleştirilmesi,

  • Ücretlerin görev ve sorumluluk esasına göre yeniden düzenlenmesi

hedeflerinin altı çizildi. Bu çerçevede, kamuda statü ve istihdam karmaşasını ortadan kaldıracak, ücret adaletini sağlayacak yeni bir kamu personel sistemi ihtiyacı vurgulandı.


Refah Payı ve 3600 Ek Gösterge Mesajı

Konuşmada, memur ve memur emekli aylıklarının;

  • 2024 yılında %78,1,

  • 2025 yılında %28,9

oranında artırıldığı hatırlatılarak, 2026 Ocak ayında yapılacak artışta bütçe imkânları çerçevesinde ilave refah payı verilmesinin uygun olacağı ifade edildi.

Ayrıca, birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi yönündeki beklenti de açık şekilde dile getirildi.


Emekli Aylıklarında Eşitsizlik Vurgusu

Milliyetçi Hareket Partisi’nin, emekli aylıklarına yapılacak artışlarda ilave refah payı verilmesi ve emekli maaşları arasındaki eşitsizliklerin kademeli olarak giderilmesi yönündeki yaklaşımı da Türk Büro-Sen tarafından memnuniyetle karşılandı.

#
Türkeş Güney, MHP bütçe görüşmeleri, kariyer meslekler, refah payı, Türk Büro-Sen, 3600 Ek Gösterge, Mustafa Kalaycı, kamu personeli talepleri, Memur maaşları, emekli aylıkları, ifade, KAMU, ücret, TBMM, 2025, kamu personel sistemi, Emekli maaşları, mhp
aym-den-hdp-nin-talebine-ret-1679469022

AYM’den Öğretmenlere Müjde: Sendikal Eylem Hak İhlali Sayılamaz

AYM’den Öğretmenlere Müjde: Sendikal Eylem Hak İhlali Sayılamazmask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Anayasa Mahkemesi’nden Sendikal Haklar İçin Emsal Karar

Anayasa Mahkemesi, Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmene verilen kınama cezasının sendikal hakları ihlal ettiğine hükmederek, sendikal faaliyetler açısından emsal niteliğinde bir karara imza attı.

Yüksek Mahkeme, sendika kararı doğrultusunda gerçekleştirilen toplu eylemlerin Anayasa’nın 51. maddesi kapsamında sendikal faaliyet olduğuna açıkça vurgu yaptı.

Öğle Arası Nöbeti Tartışma Konusu Oldu

Karara konu olayda, tam gün eğitim yapılan bir okulda görevli öğretmen, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar doğrultusunda öğle arası nöbet görevini yerine getirmedi. Bu gerekçeyle öğretmen hakkında disiplin soruşturması başlatıldı ve kınama cezası verildi.

İlk derece mahkemesi ile bölge idare mahkemesi, verilen disiplin cezasını hukuka uygun bulmuştu.

AYM: Hak İhlali Var

Bireysel başvuru üzerine dosyayı inceleyen Anayasa Mahkemesi ise alt mahkemelerin kararlarını hak ihlali olarak değerlendirdi. Kararda, öğretmenlerin dinlenme, beslenme ve ibadet gibi temel insani ihtiyaçlarının göz ardı edilerek kesintisiz nöbet görevi verilmesinin, sendikal eylemi meşru kılan gerekçeler arasında yer aldığı belirtildi.

Yüksek Mahkeme, disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığına dikkat çekerek, idarenin ve yargı mercilerinin sendika kararının gerekçelerini hiç değerlendirmeden ceza tesis etmesinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.

Kamu Çalışanları Açısından Önemli Mesaj

Kararla birlikte, kamu çalışanlarının sendikal faaliyet kapsamında gerçekleştirdikleri toplu eylemler nedeniyle disiplin cezası ile karşı karşıya bırakılmalarının hukuka aykırı olduğu bir kez daha ortaya konmuş oldu.

Türk Eğitim-Sen’in, üyelerinin sendikal haklarını ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarını savunma yönündeki mücadelesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla bir kez daha haklı bulundu.

#
Anayasa Mahkemesi kararı, Türk Eğitim-Sen, sendikal haklar, sendikal faaliyet, AYM emsal karar, kamu çalışanları hakları, kınama cezası, öğretmen nöbet kararı, KAMU, başvuru, Öğretmen, disiplin cezası, karar, hak ihlali, disiplin soruşturması
web-16-1-1068x457-1766494599

Norm Fazlası Re’sen Atamaya Yargı Freni: YD Kararı Geldi

Norm Fazlası Re’sen Atamaya Yargı Freni: YD Kararı Geldimask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Norm kadro fazlası gerekçesiyle yapılan re’sen atamalara ilişkin yargıdan bir emsal karar daha geldi. Zonguldak İdare Mahkemesi, aile birliği mazereti dikkate alınmadan yapılan atama işleminin yürütmesini durdurdu.

Sendika üyesi bir öğretmenin, eşinin zorunlu yer değiştirmeye tabi askeri personel olmasına rağmen norm kadro fazlası sayılarak aile birliğine uygun olmayan bir ilçeye atanması üzerine açılan davada, mahkeme öğretmen lehine karar verdi.

Mahkemeden Yürütmeyi Durdurma Kararı

Zonguldak İdare Mahkemesi’nin 2025/1215 E. sayılı ve 11 Aralık 2025 tarihli kararında, atama işleminin yürütmesinin durdurulmasına hükmedildi.

Kararın gerekçesinde; davacının eşinin Astsubay Kıdemli Üçvş. rütbesiyle Amasra Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanlığı’nda görev yaptığı, öğretmenin ise aile birliği mazeretiyle Amasra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığı belirtildi.

Norm Kadro Hükümleri Uygulanamaz

Mahkeme, idarenin norm kadro fazlası değerlendirmesinde takdir yetkisi bulunduğunu kabul etmekle birlikte, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in 9. maddesine dikkat çekti.

Söz konusu maddede, zorunlu yer değiştirmeye tabi askeri personelin öğretmen olan eşlerinin atamalarında norm kadro hükümlerinin uygulanmayacağının açıkça düzenlendiği vurgulandı. Bu nedenle öğretmenin norm kadro fazlası sayılarak il içinde başka bir ilçeye atanmasının hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

Aile Birliği ve Çocuk Vurgusu

Kararda ayrıca, dava konusu işlemin uygulanması halinde öğretmenin aile birliği ve bütünlüğünün bozulabileceği, küçük çocuğun gelişiminin olumsuz etkilenebileceği belirtildi. Bu durumun telafisi güç ve imkansız zararlar doğurabileceği değerlendirilerek yürütmenin durdurulması kararı verildi.

Re’sen Atamalara Yargı Freni

Söz konusu karar, norm fazlası gerekçesiyle yapılan re’sen atamalarda aile birliği mazeretinin göz ardı edilemeyeceğini bir kez daha ortaya koyarken, benzer durumda olan öğretmenler açısından da emsal niteliği taşıyor.

#
norm fazlası atama, re’sen atama, aile birliği mazereti, norm kadro fazlası, öğretmen atamaları, yürütmeyi durdurma kararı, idare mahkemesi kararı, zorunlu yer değiştirme, askeri personel eşi, Öğretmen, karar, ifade, 2025, atama, yürütmeyi durdurma
web2-1-1-1068x457-1766497280

E-Sınav Salonlarında Daha Fazla Personele Görev İstendi

E-Sınav Salonlarında Daha Fazla Personele Görev İstendimask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

E-Sınav Salonlarında Görev Alacak Personel Sayısının Artırılması Talep Edildi

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde il ve ilçe merkezlerinde açılan e-Sınav salonlarının sayısı her geçen gün artarken, bu salonlarda görev yapacak personel ihtiyacının da aynı oranda yükseldiği belirtildi. Türk Eğitim-Sen, mevcut uygulamanın personel yetersizliğine yol açtığını vurgulayarak Bakanlığa resmi başvuruda bulundu.

MEB tarafından merkezi olarak yapılan bazı sınavların online ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla kurulan e-Sınav salonlarında, sınav sürecinde milli eğitim müdürlüklerince görevlendirilen personel görev alıyor. Ancak bu salonlarda görev yapabilmek için e-Sınav Uygulama ve İzleme Sorumlusu Kursu ya da Eğitici Eğitimi Kursunu tamamlama şartı bulunuyor.

Kurslar Sınırlı Açılıyor, Personel Yetersiz Kalıyor

Sendika tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kursların açılmasının il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yetkisinde olduğu, ancak kursların sınırlı sayıda ve düzensiz şekilde açılması nedeniyle çok sayıda personelin görev alamadığı ifade edildi.

E-Sınav salonları ve bu salonlarda yapılan sınav sayısı artmasına rağmen, sertifikalı personel sayısının yetersiz kalmasının sınav organizasyonlarında aksamalara yol açabileceği uyarısında bulunuldu.

Daha Fazla Personele Görev ve Ek Gelir İmkânı

E-Sınav salonlarında görev alan personele her bir görev için sınav ücreti ödendiğine dikkat çekilen açıklamada, bu görevlerin daha fazla personele açılmasının hem iş yükünü azaltacağı hem de çalışanlara ek gelir imkânı sağlayacağı belirtildi.

Bu kapsamda, e-Sınav Uygulama ve İzleme Sorumlusu Kurslarının il ve ilçelerde yeniden ve düzenli şekilde açılması gerektiği vurgulandı.

“Kriter Sınırlaması Olmadan Herkes Katılabilmeli”

Türk Eğitim-Sen, kurslara katılımda herhangi bir kriter sınırlaması getirilmemesi, talep eden tüm personelin bu kurslara katılabilmesine imkân tanınması gerektiğini ifade etti. Sertifika alan personelin de e-Sınav salonlarında çeşitli görevlerde değerlendirilmesi istendi.

MEB’e Yazılı Başvuru Yapıldı

Açıklamada, Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından Milli Eğitim Bakanlığına;

  • e-Sınav Uygulama ve İzleme Sorumlusu Kurslarının il ve ilçelerde yeniden açılması,

  • kurslara katılımda kriter sınırlaması olmaksızın tüm başvuruların kabul edilmesi

hususlarında resmi ve yazılı başvuru yapıldığı bildirildi.

#
e-sınav uygulama ve izleme sorumlusu, MEB e-sınav, e-sınav salonları, e-sınav görevli personel, sınav görevi ücreti, Mİlli Eğitim Bakanlığı, Türk Eğitim-Sen, e-sınav kursu, ifade, başvuru, e-sınav
fenomen-ogretmenler-inceleniyor-1766497962

Sosyal Medyada Yüksek Takipçili Öğretmenler İnceleniyor

Sosyal Medyada Yüksek Takipçili Öğretmenler İnceleniyormask
ABONE OLGoogle News Sayfamız

Fenomen Öğretmenler İnceleme Altında

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyal medyada yüksek takipçi sayısına sahip öğretmen ve okul yöneticilerine yönelik kapsamlı bir çalışma başlattı. Bu kapsamda ilçe milli eğitim müdürlüklerinden, fenomen olarak nitelendirilen eğitim personeline ilişkin detaylı bilgi talep edildi.

İlçelere gönderilen yazıda; sosyal medyada yüksek etkileşime sahip öğretmen ve yöneticilerin ad-soyad bilgileri, görev yaptıkları okul, aktif oldukları sosyal medya platformları ile kullanıcı adlarının İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirilmesi istendi.

Çalışma Türkiye Geneline Yayılabilir

Yapılan çalışmanın yalnızca İstanbul ile sınırlı kalmayabileceği, uygulamanın ilerleyen süreçte tüm Türkiye genelinde hayata geçirilmesinin beklendiği ifade ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğretmenlerin sosyal medya faaliyetlerini mevzuat ve mesleki etik çerçevesinde değerlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor.

Bakan Tekin Daha Önce Uyarmıştı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, daha önce yaptığı açıklamalarda “fenomen öğretmen” kavramına dikkat çekmiş, sosyal medya faaliyetleri nedeniyle eğitim ortamının zarar görmesi halinde yaptırım uygulanabileceğini ifade etmişti. Bakan Tekin, öğretmenlik mesleğinin sosyal medya üzerinden popülerlik yarışına dönüştürülmesine karşı olduklarını vurgulamıştı.

Amaç: Mesleki Etik ve Eğitim Ortamının Korunması

Yetkililer, başlatılan incelemenin temel amacının öğretmenlerin kişisel sosyal medya paylaşımlarını değil, eğitim ortamını, öğrencileri ve mesleki itibarı olumsuz etkileyebilecek içerikleri denetlemek olduğunu belirtiyor. İnceleme sonucunda gerekli görülmesi halinde idari işlem uygulanabileceği değerlendiriliyor.

#
fenomen öğretmenler, Mİlli Eğitim Bakanlığı, sosyal medya öğretmenleri, Yusuf Tekin açıklama, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmen inceleme, öğretmen sosyal medya denetimi, eğitimde sosyal medya, ifade, Öğretmen, okul, sosyal medya