Posts in category: Memurlar

Maaş promosyonları kamu çalışanları arasında yeniden tartışma konusu oldu. Muş’un Malazgirt ilçesinde görev yapan öğretmenlere, bankalar tarafından sunulan 42 bin 500 TL’lik promosyon teklifi, eğitim camiasında rahatsızlık yarattı.

Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, öğretmenlere sunulan rakam ile diğer kamu kurumlarının aldığı promosyonlar arasındaki fark “kabul edilemez” olarak yorumlandı.

Promosyon farkı öğretmenleri isyan ettirdi

Öğretmenler, benzer maaş ve personel sayısına sahip kamu kurumlarının 100 bin TL’nin üzerinde promosyon anlaşmaları yaptığını hatırlatarak, eğitim çalışanlarının neden bu kadar düşük rakamlara mahkûm edildiğini sorguluyor.

Özellikle son dönemde üniversiteler, bakanlıklar ve bazı kamu idarelerinde rekor seviyelere ulaşan promosyon tutarları, öğretmenlere sunulan tekliflerin daha fazla tartışılmasına yol açtı.

“Bankaların insafına bırakıldık” tepkisi

Sendikalar ise promosyon sorununun münferit olmadığını, ülke genelinde öğretmenlerin benzer mağduriyetler yaşadığını vurguluyor. Yapılan açıklamalarda;

• Promosyon süreçlerinin şeffaf yürütülmediği,

• Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürece doğrudan müdahil olması gerektiği,

• Yasal ve merkezi bir düzenleme olmadan sorunun çözülemeyeceği

ifadelerine yer veriliyor.

Eğitim sendikaları, öğretmenlerin bankaların belirlediği düşük tekliflere mahkûm edilmemesi gerektiğini savunuyor.

42 bin 500 TL’lik teklif gündemde

Malazgirt’te görev yaptığını belirten bir öğretmenin paylaştığı bilgiye göre, Halkbank’ın 3 yıllık maaş promosyonu için sunduğu teklif 42 bin 500 TL oldu. Bu rakamın, son dönemde açıklanan diğer kamu promosyonlarının oldukça gerisinde kalması tepkileri artırdı.

Merkezi düzenleme çağrısı güçleniyor

Öğretmenler ve sendikalar, promosyonların il ve ilçe bazında değil, merkezi ve eşitlikçi bir sistemle belirlenmesi gerektiğini dile getiriyor. Aksi halde eğitim çalışanları arasındaki gelir adaletsizliğinin derinleşeceği uyarısı yapılıyor.

%18,7 zam + 1.000 TL taban artış masada: Meslek meslek yeni maaşlar belli oldu

Merkez Bankası’nın aralık ayı enflasyon tahminleri doğrultusunda, memurların Ocak 2026 itibarıyla alacağı zamlı maaşlar yeniden hesaplandı. Beklenen %1,1’lik aralık enflasyonu ile birlikte, memurlara %11 toplu sözleşme zammı + enflasyon farkı yansıtılacak. Böylece toplam zam oranı %18,7 seviyesine ulaşacak.

Buna ek olarak, toplu sözleşme hükümleri gereği tüm memurlara 1.000 TL taban aylık artışı da uygulanacak.

Zam oranı nasıl oluştu?

• Toplu sözleşme zammı: %11

• Enflasyon farkı (tahmini): %7,7

• Toplam zam oranı: %18,7

• Ek ödeme: 1.000 TL taban aylık artışı

Bu hesaplamalar, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentilerine göre yapılmış olup, resmi TÜİK verisi sonrası rakamlar kesinleşmiş olacak.

Meslek meslek Ocak 2026 zamlı memur maaşları

Zamlı maaşlar ne zaman yatacak?

• 15 Ocak 2026 → Zamlı maaşlar hesaplara yatırılacak

• 31 Ocak 2026’ya kadar → 14 günlük maaş farkları ödenecek

Sabah gazetesinden Ceyda Karaaslan’ın haberine göre, Enstitü Sosyal tarafından hazırlanan “Türkiye’de Öğretmenlik Mesleğinin Profili ve Bir Model Önerisi” başlıklı rapor, öğretmenlik anlayışını köklü biçimde tartışmaya açtı. Çalışmada, öğretmenin rolünün yalnızca bilgi aktaran bir figür olmanın ötesine geçmesi gerektiği vurgulandı.

Raporda öğretmen; bilgiyi aktaran değil, öğrenciye yol gösteren, değer kazandıran ve karakter inşa eden bir rehber olarak tanımlandı.

Öğretmenliğin Merkezine İnsani Değerler Yerleştiriliyor

Enstitü Sosyal’in politika notunda, öğretmenliğin yalnızca akademik yeterlilikle ölçülmesinin eksik olduğu ifade edildi. Öğretmenin sınıf içindeki tutumu, dili ve davranışlarının öğrencilerin kişisel gelişiminde belirleyici olduğuna dikkat çekildi.

Raporda, adalet duygusu, vicdan, sevgi ve sorumluluk bilincinin, öğretmenlik mesleğinin ayrılmaz parçaları olması gerektiği vurgulandı. Öğretmenin, öğrencinin yalnızca zihinsel değil, ahlaki ve sosyal gelişiminde de temel rol oynadığına işaret edildi.

Üniversiteye Girişten Atamaya Kadar Yeni Bir Yaklaşım

Çalışmada, öğretmen adaylarının seçimi ve istihdam süreçlerinin yeniden yapılandırılması gerektiği belirtildi. Buna göre:

• Öğretmen adayları yalnızca akademik başarıya göre değerlendirilmemeli

• Sosyal-duygusal beceriler ve ahlaki duruş ölçüt haline getirilmeli

• Mülakat ve değerlendirme süreçleri mesleki değerleri kapsayacak şekilde güçlendirilmeli

Raporda, öğretmenliğin yalnızca “ne bildiği” ile değil, “nasıl bir insan olduğu” ile de tanımlanması gerektiği vurgulandı.

Okul: Bilgi Aktarılan Yer Değil, Karakter İnşa Edilen Alan

Politika notunda okulun işlevine dair dikkat çeken bir vurguya da yer verildi. Okulun yalnızca akademik bilginin verildiği bir kurum olmadığı; aynı zamanda aidiyet, güven ve karakter gelişiminin şekillendiği bir sosyal alan olduğu ifade edildi.

Bu çerçevede öğretmenin, öğrencinin hayatında kalıcı izler bırakan bir rehber figür olarak konumlandırılması gerektiği belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan 26 Aralık 2025 tarihli atama kararlarıyla, Strateji ve Bütçe Başkanlığı başta olmak üzere birçok kamu kurumunda üst düzey görev değişiklikleri yapıldı.

Kararlara göre Strateji ve Bütçe Başkanlığında beş genel müdür yardımcılığı ile I. Hukuk Müşavirliği görevlerine yeni isimler atandı. Yapılan atamalar, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında gerçekleştirildi.

Strateji ve Bütçe Başkanlığındaki Atamalar

• Plan ve Programlar Genel Müdür Yardımcılığına Serdar Altay

• Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Cem Fendoğlu

• Devlet Yardımları Genel Müdür Yardımcılığına Volkan Öz

• Ekonomik Modelleme ve Konjonktür Değerlendirme Genel Müdür Yardımcılığına Önder Demirezen

• I. Hukuk Müşavirliğine Zuhal Ediş

Meteoroloji ve Bakanlıklarda Görev Değişikliği

Atama kararları kapsamında Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde görev değişiklikleri de yapıldı.
4. ve 15. Bölge müdürleri görevden alınırken, bu görevlere yeni isimler atandı.

Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde milli emlak ve yüksek fen kurulu kadrolarında atamalar gerçekleştirilirken, bir müfettiş başmüfettişliğe getirildi.

Dış Temsilciliklerde Yeni Görevlendirmeler

Kararlarla birlikte Türkiye’nin Lüksemburg, Karadağ ve Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği nezdindeki diplomatik görevlerinde de değişiklikler yapıldı. Sağlık Bakanlığında ise Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı görevine yeni bir isim atandı.

Tüm atama kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yürürlüğe girdi.

Asgari ücret artışının açıklanmasının ardından gözler bu kez memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamma çevrildi. 2026 yılının ilk yarısında geçerli olacak maaş artışları, 5 Ocak’ta açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte netleşecek.

Zam oranları, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 6 aylık enflasyon verileri ve toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenecek.

5 Aylık Zam Şimdiden Netleşti

Kasım ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte, yılın ikinci yarısına ait 5 aylık TÜFE verileri kesinleşti. Buna göre:

• SSK ve Bağ-Kur emeklileri için zam oranı şu an itibarıyla %11,20

• Memur ve memur emeklileri için ise %17,55 seviyesinde oluştu

Bu oranlara aralık ayı enflasyonu eklendiğinde nihai zam oranları belli olacak.

Uzmanlardan Enflasyon Senaryosu

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, zam oranlarının aralık enflasyonuna bağlı olarak değişebileceğini belirtti.

Zengin’e göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tahminleri dikkate alındığında;

• Yıl sonu enflasyonu %31 olursa

  • SSK ve Bağ-Kur emeklileri: %12,28

  • Memur ve memur emeklileri: %18,70

• Yıl sonu enflasyonu %33 olursa

  • SSK ve Bağ-Kur emeklileri: %14,00

  • Memur ve memur emeklileri: %20,51

oranında zam alabilecek.

Taban Aylık Artışı da Masada

Öte yandan memur ve memur emeklileri için 1.000 TL taban aylık artışı da zam hesaplamalarına dahil edilecek. Bu artış, özellikle düşük maaşlı kesimde hissedilir bir yükseliş sağlayacak.

Tüm bu veriler ışığında, 5 Ocak 2026 tarihi memur ve emekliler için kritik eşik olacak.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve sosyal kulüp danışman öğretmenliği görevi bulunan öğretmenlere, dönem sonu yaklaşırken e- Okul üzerinden yoğun ve zaman alıcı görevler verildi.

Edinilen bilgilere göre, dönem boyunca haftalık ve aylık olarak yapılması gereken işlemler, dönem sonuna girilmesiyle birlikte toplu şekilde öğretmenlerden talep edilmeye başlandı.

DÖNEM BOYU YAPILMASI GEREKENLER TEK SEFERDE İSTENİYOR

Sosyal kulüplerde görev alan öğretmenler, yürüttükleri danışmanlık görevi karşılığında haftada 2 saat ek ders ücreti alıyor. Ancak bu görevin karşılığında;

• Aylık sosyal etkinlik kayıtları

• Kulüp faaliyetlerinin belgelenmesi

• Öğrenci bazlı değerlendirmeler

dönem sonuna bırakılmış durumda.

Okul yönetimleri tarafından yapılan bilgilendirmelerde, dönem içinde girilmemiş tüm etkinliklerin e-Okul Sosyal Etkinlikler Modülü’ne eksiksiz şekilde işlenmesi istendi.

E-OKUL SOSYAL ETKİNLİKLER MODÜLÜNE TOPLU GİRİŞ ZORUNLULUĞU

Aylık olarak girilmesi gereken sosyal etkinlik kayıtlarının zamanında yapılmaması durumunda, öğretmenlerden bu faaliyetleri geriye dönük ve toplu şekilde sisteme girmeleri talep ediliyor.

Bu durum, özellikle dönem sonu sınav işlemleri, not girişleri ve diğer idari görevlerle birleştiğinde öğretmenlerin iş yükünü ciddi biçimde artırıyor.

KARNE GÖRÜŞLERİ DE EKLENDİ

Kulüp rehber öğretmenlerinin bir diğer sorumluluğu ise öğrenci karnelerine kulüp rehber öğretmeni görüşü girmek. Bu işlem de dönem sonu yoğunluğuna eklenen başlıklardan biri oldu.

Tüm bu görevlerin aynı zaman dilimine denk gelmesi nedeniyle, sosyal kulüp danışman öğretmenlerini günler sürecek bir e-Okul mesaisi bekliyor.

ÖĞRETMENLER TAKVİM BEKLİYOR

Öğretmenler, bu tür görevlerin dönem içine yayılması ve daha planlı yürütülmesi gerektiğini belirtirken; sürecin her yıl benzer şekilde son haftalara sıkışmasının iş yükünü artırdığını ifade ediyor.

Dönem sonu işlemlerine ilişkin net bir takvim ve sadeleştirilmiş bir sistem beklentisi ise devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve Ocak ayında eş durumu (özür grubu) atamasıyla yer değiştirmeyi planlayan öğretmenler, 2026 yılı için olumsuz bir tabloyla karşı karşıya.

Özür grubu atamaları yılda iki kez, Ocak ve Ağustos aylarında yapılırken; Ocak dönemi için beklentiler giderek düşüyor.

ÖZÜR GRUBU KILAVUZU BEKLENİYOR

2026 yılı Ocak ayında yapılması öngörülen eş durumu atamaları için Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Personel Genel Müdürlüğü aracılığıyla resmî kılavuzu yayımlaması bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl dikkate alındığında, söz konusu kılavuzun Aralık ayının son haftasında ilan edilmesi öngörülüyor. Ancak kılavuzun yayımlanması, öğretmenlerin fiilen yer değiştirebileceği anlamına gelmeyebilir.

NORM VE KADRO EKSİKLİĞİ EN BÜYÜK ENGEL

Ocak dönemi eş durumu atamalarında en büyük sorun, norm ve kadro yetersizliği olarak öne çıkıyor. Çok sayıda öğretmen, eş durumu mazereti bulunmasına rağmen;

• İl içinde boş norm olmaması

• Tercih edilebilecek kontenjanların açılmaması

nedeniyle tercih dahi yapamama riskiyle karşı karşıya.

İL EMRİ VE İLÇE EMRİ BEKLENMİYOR

Milli Eğitim Bakanlığı, 2025 yaz döneminde özür grubu atamalarında tayini çıkmayan öğretmenler için il emri ve ilçe emri uygulamasını hayata geçirmişti. Bu uygulama, çok sayıda öğretmenin mağduriyetini kısmen de olsa gidermişti.

Ancak edinilen bilgilere göre, Ocak 2026 özür grubu atamaları için il emri ve ilçe emri uygulamasının devreye alınması beklenmiyor.

Bakanlığın bu tür esnek uygulamaları genellikle yaz dönemi yer değişikliği süreçlerinde hayata geçirdiği biliniyor.

GÖZLER BAKANLIKTA AMA BEKLENTİ DÜŞÜK

Ocak ayı eş durumu atamaları için kılavuzun yayımlanması beklenirken, mevcut norm durumu ve uygulama takvimi dikkate alındığında;

• Yer değiştirebilecek öğretmen sayısının sınırlı kalacağı

• Çok sayıda öğretmenin atama kapsamı dışında kalacağı

öngörülüyor.

Öğretmenler ise, eş durumu gibi aile bütünlüğünü doğrudan ilgilendiren bir konuda daha kapsayıcı düzenlemeler yapılmasını talep ediyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı bünyesindeki personel ihtiyacını karşılamaya yönelik yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Memurlar.Net Genel Yayın Yönetmeni Edip Üzen’e konuşan Tunç, kamuoyunun merakla beklediği personel alım sürecine dair yol haritasını netleştirdi.

20 Bin Personel Alımında İlk Etap Tamamlandı

Bakan Tunç, Recep Tayyip Erdoğan tarafından daha önce müjdesi verilen 20 bin personel alımı kapsamında ilk 5 bin kişilik alımın tamamlandığını açıkladı. Bu alımın ardından gözlerin kalan kadrolara çevrildiğini belirten Tunç, çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini vurguladı.

15 Bin Kadro İçin Tek Sefer Formülü

Kalan 15 bin personel alımına ilişkin planlamaya değinen Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:

“Kalan 15 binlik kısmı mümkünse tek seferde, bu mümkün olmazsa iki etap halinde almak istiyoruz.”

Bu açıklama, Adalet Bakanlığı bünyesinde görev almak isteyen adaylar açısından sürecin kısa vadede netleşeceğine işaret ediyor.

Alım Takvimi ve Kadro Dağılımı Bekleniyor

Personel alımına ilişkin resmî ilan, kadrolar, branş dağılımı ve başvuru şartlarına dair detayların önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Alımların; zabıt katibi, mübaşir, infaz ve koruma memuru ile diğer adalet hizmetleri sınıflarını kapsaması öngörülüyor.

MHP milletvekili Mustafa Kalaycı, 2026 yılı TBMM Bütçe Kanunu üzerine yaptığı konuşmada, kamu yönetiminde başarının yalnızca mevzuat ve kurumsal yapıdan değil, insan kaynağının niteliğinden geçtiğini ifade etti. Kalaycı, kamu personel sisteminde liyakat ilkesinin güçlendirilmesinin artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

On İkinci Kalkınma Planı’nda Liyakat Vurgusu

Kalaycı, On İkinci Kalkınma Planı’nda kamu personel sistemine ilişkin hedeflerin açık şekilde ortaya konulduğunu hatırlatarak; yüksek verimlilikle çalışan, kaliteli hizmet sunan, objektif ölçütlere dayalı ve liyakat esaslı bir personel yapısının temel amaç olarak belirlendiğini söyledi.

“Liyakati Kurumsal Güvence Altına Alacak Bir Kurul Şart”

Devlet Memurları Kanunu’nun temel ilkelerinden biri olan liyakatin uygulamada yeterince korunamadığını belirten Kalaycı, bu ilkeyi teminat altına almak için Liyakat Kurulu kurulması gerektiğini ifade etti. Kalaycı’ya göre, değişen şartlara uyum sağlayabilen, adil ve sürdürülebilir bir kamu personel sistemi ancak bu yolla mümkün olabilir.

Kariyer Meslekler Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Özel yarışma sınavlarıyla mesleğe giren, uzun eğitim ve yeterlilik süreçlerinden geçen kariyer meslek personelinin Türk bürokrasisinin kurumsal hafızasını ve sürekliliğini temsil ettiğini vurgulayan Kalaycı, bu kadroların politika üretimi ve stratejik karar alma süreçlerinde belirleyici rol üstlendiğini söyledi.

“Tazminat Artışının Geri Çekilmesi Hayal Kırıklığı Yarattı”

Kalaycı, 2026 yılı Bütçe Kanunu’nun K Cetveli kapsamında komisyonda yapılan düzenleme ile merkez kariyer personelini de kapsayan bir tazminat artışı öngörüldüğünü ancak bu düzenlemenin Genel Kurul aşamasında geri çekildiğini hatırlattı.

Bu gelişmenin kariyer personel arasında ciddi bir hayal kırıklığına neden olduğunu belirten Kalaycı, şu ifadeleri kullandı:

“Kariyer personel ciddi bir moral ve motivasyon kaybı yaşamaktadır. Bunu burada açıkça ifade etmek zorundayız.”

20-21 Aralık 2025 tarihlerinde uygulanan 2025-Adalet Bakanlığı Sınavlarına (Adli Yargı / Adli Yargı-Avukat / İdari Yargı) ait Temel Soru Kitapçıkları ile Cevap Anahtarları (her test için %10), ÖSYM tarafından yayımlandı.

Soru Kitapçıkları AİS Üzerinden Erişime Açıldı

Sınava başvuran adaylar, Temel Soru Kitapçığı diziliminde yer alan tüm sınav sorularına,
21 Aralık 2025 saat 16.55’ten itibaren, ÖSYM’nin ais.osym.gov.tr adresinden;

• T.C. kimlik numarası

• Aday şifresi

ile giriş yaparak erişebilecek.

Görüntüleme Süresi 31 Aralık’ta Sona Eriyor

ÖSYM tarafından yapılan açıklamaya göre Temel Soru Kitapçığı görüntüleme süreci,
31 Aralık 2025 saat 23.59’da sona erecek. Bu tarihten sonra soru kitapçıklarına erişim mümkün olmayacak.

Telif Uyarısı Yapıldı

Paylaşılan soruların, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser niteliğinde olduğu vurgulanırken, telif haklarının ÖSYM’ye ait olduğu belirtildi. Soruların;

• Çoğaltılması

• Dağıtılması

• Yayımlanması

ÖSYM’nin yazılı izni olmadan kesinlikle yasak olduğu hatırlatıldı.

ÖSYM açıklamasında, adaylara ve kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunuldu.

• Genel Yetenek ve Genel Kültür Testi/Ortak Alan Bilgisi Testi (% 10) (1.Oturum)
• Adli Yargı Testi (% 10) (2.Oturum)
• Adli Yargı-Avukat Testi (% 10) (3.Oturum)
• İdari Yargı Testi (% 10) (4. Oturum)