Posts in category: Memurlar

Pedagojik Formasyon Şartı Kaldırıldı

Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan düzenlemeye göre, Milli Eğitim Akademisi tarafından verilecek hazırlık eğitimine alınacak adaylardan artık pedagojik formasyon belgesi istenmeyecek.

Bu değişiklikle birlikte, öğretmen adaylarının mesleğe hazırlık süreci doğrudan Akademi merkezli bir yapıya taşınmış oldu.

Yeni Düzenlemenin Dayanağı

Yayımlanan kararda düzenlemenin hukuki dayanakları şu şekilde sıralandı:

• 7528 sayılı Öğretmenlik Mesleği Kanunu

• 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi

• Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği

• Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği

• Milli Eğitim Akademisi Başkanlığı Yönetmeliği

Bu çerçevede öğretmenlik atama alanları ve kaynak yükseköğretim programlarına ilişkin tekliflerin, Milli Eğitim Akademisi Başkanlığı tarafından değerlendirilerek Talim ve Terbiye Kurulu’na sunulacağı belirtildi.

Milli Eğitim Akademisi Hazırlık Eğitimi Ne Getiriyor?

Yeni eklenen Madde 7/A ile birlikte şu hüküm açıkça yer aldı:

Milli Eğitim Akademisi tarafından verilen hazırlık eğitimine alınacaklarda pedagojik formasyon ile ilgili şartlar aranmaz.

Bu düzenleme ile pedagojik formasyon uygulaması fiilen sona ererken, öğretmen adaylarının mesleki yeterliliklerinin Akademi sürecinde kazandırılması hedefleniyor.

Ortak Alanlar Aynı Şekilde Devam Ediyor

Yapılan değişiklik, öğretmenlik alanlarının yapısını değiştirmedi. Buna göre aşağıdaki alanlar ilköğretim ve ortaöğretimde ortak alan olmayı sürdürüyor:

• Yabancı Dil

• Rehberlik

• Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

• Görsel Sanatlar

• Müzik

• Beden Eğitimi

• Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Pedagojik Formasyon Maddesi Yürürlükten Kaldırıldı

Daha önce formasyon sürecini düzenleyen Madde 12, 19 Aralık 2025 tarihli Talim ve Terbiye Kurulu Kararı ile tamamen yürürlükten kaldırıldı.

Ancak öğretmen olarak görev yapanlara yönelik alan değişikliği imkanları geçici maddeler kapsamında korunmaya devam ediyor.

Alan Değişikliği İmkanı Devam Ediyor

Geçici maddeye göre;

• 540 saatlik Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği Eğitimini tamamlayan sınıf öğretmenleri,

• 90 saatlik Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği Eğitim Programını tamamlayan öğretmenler,

kurumların ihtiyacına göre alan değişikliği yapabilecek. Bu eğitimlerin içeriği ve takvimi Milli Eğitim Akademisi koordinasyonunda belirlenecek.

15 Bin Öğretmen Ne Zaman Göreve Başlayacak?

KPSS puanı ile yapılan son öğretmen ataması kapsamında 15 bin öğretmenin atama sonuçları 24 Kasım tarihinde ilan edilmişti. Atamaların ardından öğretmenler için güvenlik soruşturması ve arşiv taraması süreci başlatıldı.

Mevzuat gereği bu sürecin 19 Ocak tarihine kadar tamamlanması gerekiyor.

Güvenlik Soruşturmaları 19 Ocak’ta Tamamlanacak

Ataması yapılan sözleşmeli öğretmenler için yürütülen güvenlik soruşturması ve arşiv taramaları 19 Ocak tarihinde sona erecek.
Bu tarih aynı zamanda yarıyıl tatilinin başlangıcına denk geliyor.

Güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanan öğretmenlerin, sonuçların kendilerine tebliğ edilmesinin ardından en geç 15 gün içinde göreve başlama işlemlerini tamamlaması gerekiyor.

Göreve Başlama Süreci Nasıl İşleyecek?

Sözleşmeli öğretmen olarak göreve başlayacak adayların;

• Gerekli belgeleri hazırlaması,

• Belgeleri ilgili il/ilçe millî eğitim müdürlüklerine teslim etmesi,

• Tebligat sonrası göreve başlama işlemlerini süresi içinde tamamlaması

gerekiyor.

Göreve Başlamak İçin Gerekli Belgeler Nereden Öğrenilecek?

Göreve başlama için istenen belgeler, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan sözleşmeli öğretmen atama kılavuzunda yer alıyor.
Öğretmenler, belge listesine MEB’in resmî duyuru ekranı üzerinden ulaşabilecek.

Yarıyıl Tatilinde Göreve Başlama

Takvime göre, ataması yapılan öğretmenlerin büyük bölümünün yarıyıl tatili sürecinde görevlerine başlaması bekleniyor. Bu durum, öğretmenlerin ikinci döneme fiilen görev başında girmesini sağlayacak.

Cumartesi Çalışması İçin Resmî Başvuru Yapıldı

Türk Sağlık-Sen tarafından yapılan açıklamada, **Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü**ne yazılı başvuru iletilerek, SHM’lerde cumartesi günü hizmet sunulmasına ilişkin uygulamadan vazgeçilmesinin talep edildiği bildirildi.

Başvuruda, bazı illerde günlük ortalama danışan sayılarının Türkiye ortalamasının altında kalması gerekçe gösterilerek SHM’lerde cumartesi günleri de hizmet verilmesinin planlandığı hatırlatıldı.

Hangi Personelleri Kapsıyor?

Yayımlanan yazıya göre SHM’lerde görev yapan ve danışmanlık hizmeti sunan;

• Psikolog

• Sosyal çalışmacı

• Diyetisyen

• Fizyoterapist

• Çocuk gelişimci

unvanlı sağlık personelinin mesai kaydırma yöntemiyle cumartesi günleri çalıştırılmasının öngörüldüğü ifade edildi.

“Danışan Sayısı ile Hafta Sonu Çalışma Arasında Bağlantı Yok”

Türk Sağlık-Sen, danışan sayılarının düşük olmasının hafta sonu çalışma dayatması için geçerli bir gerekçe olmadığını vurguladı. Açıklamada, cumartesi günü tek başına çalışmanın özellikle güvenlik açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekildi.

Dinlenme Hakkı ve İş–Yaşam Dengesi Vurgusu

Sendika tarafından yapılan değerlendirmede;

• Çalışanların dinlenme hakkının ihlal edildiği,

• İş–yaşam dengesinin bozulduğu,

• Motivasyon kaybının kaçınılmaz olduğu,

• Uzun vadede sağlık hizmetinin niteliğinin düşeceği

ifade edildi.

Ayrıca daha önce Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) için uygulanan benzer düzenlemelerin hedeflenen amaca ulaşmadığı hatırlatılarak, SHM’lerde de aynı hatanın tekrarlanmaması gerektiği vurgulandı.

Sendikanın Talebi Net

Türk Sağlık-Sen, SHM’lerde cumartesi günü hizmet sunulmasına yönelik uygulamanın tamamen kaldırılmasını ve bu süreçte mağduriyet yaşayan personelin haklarının ivedilikle giderilmesini talep etti.

Adli Tıp Kurumu’nda Kritik Toplantı

Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Köse ve Kemal Kazak, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına bir ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyaret kapsamında;

• Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Şimşek,

• Personel Daire Başkanı Murat Cantürk,

• Personel Şube Müdürü Ziya Kaçar

ile kapsamlı bir toplantı yapıldı. Toplantıya ayrıca İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Turan Paçal ve Adli Tıp İşyeri Temsilcisi Gökhan Bağçeci de katıldı.

Çalışanların Öncelikli Talepleri Gündeme Taşındı

Toplantıda Adli Tıp Kurumu çalışanlarının uzun süredir dile getirdiği sorun ve talepler detaylı şekilde ele alındı. Türk Sağlık-Sen tarafından özellikle şu başlıklar gündeme getirildi:

• Ek ödeme sorunları

• Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının düzenlenmesi

• Atama ve Nakil Yönetmeliği ihtiyacı

• Mesleki görev tanımlarının netleştirilmesi

• Personel eksikliği

• Kalkınmada öncelikli illerde uygulanan kademe teşvikleri

• Lojman, kreş, yemekhane ve dinlenme alanları eksiklikleri

• Riskli birimlerin kapsamının genişletilmesi

• Mesai ve fazla çalışma ücretleri

Bu konularda somut adımlar atılması talep edildi.

Kurum Yönetiminden Çalışma Sözü

Kurum idarecileri, toplantıda dile getirilen taleplerle ilgili gerekli çalışmaların yapılacağını belirterek, Adli Tıp çalışanlarının daha iyi çalışma koşullarına kavuşması için üzerlerine düşeni yapma iradesinde olduklarını ifade etti.

Türk Sağlık-Sen ise sürecin takipçisi olacaklarını ve çalışanların hak ve taleplerinin karşılanması için mücadelenin devam edeceğini vurguladı.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal ile Genel Başkan Yardımcıları Hilmi Şanlı, Kadir Şahin, Nadir Baylar ve Ali Tuna, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezini ziyaret etti.

Ziyarette, sendikanın 7 Ocak 2026 Çarşamba günü gerçekleştirilecek 8. Olağan Genel Kurulu için Milliyetçi Hareket Partisi yöneticilerine resmî davet iletildi.

Üst Düzey Katılım

Ziyaret kapsamında MHP Genel Başkan Yardımcıları Edip Semih Yalçın, Yaşar Yıldırım, Feti Yıldız, Mustafa Kalaycı, İsmail Faruk Aksu, İsmail Özdemir, Mevlüt Karakaya, İlyas Topsakal, İzzet Ulvi Yönter, Sadir Durmaz, Ahmet Selim Yurdakul ve Zühal Topcu ile bir araya gelindi.

Ayrıca MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Sekreter Yardımcıları Tamer Osmanağaoğlu ve Vahit Kayrıcı, Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Abdullah Bahadır Alperen ile **Taş Medreseli Ülkücüler Derneği Genel Başkanı Mehmet Yamtar Çelik de davet edilen isimler arasında yer aldı.

Genel Kurul İçin Davet Mesajı

Ziyarette, Türk Diyanet Vakıf-Sen’in sendikal faaliyetleri ve genel kurul sürecine ilişkin değerlendirmeler yapılırken, 8. Olağan Genel Kurulun sendika açısından taşıdığı önem vurgulandı. Genel Merkez yönetimi, davete icabet edilmesinden duyulacak memnuniyeti dile getirdi.

Ocak ayında memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak artış, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre yeniden değerlendirildi. Mevcut toplu sözleşme hükümleri kapsamında memurlara yüzde 11 toplu sözleşme zammı, oluşacak enflasyon farkı ve ayrıca 1.000 TL taban aylık artışı uygulanacak.

Mevcut beklentiler dikkate alındığında, memurlar için enflasyon farkının yaklaşık %7,7 seviyesinde oluşması bekleniyor. Bu durumda toplam artış oranı %18’in üzerine çıkıyor.

Ocak 2026 Zam Hesabında Temel Çerçeve

• %11 toplu sözleşme zammı

• Enflasyon farkı (beklentiye göre %7–9 aralığı)

• 1.000 TL taban aylık artışı

Bu hesaplamayla halen yaklaşık 53 bin TL seviyesinde olan en düşük memur maaşının 64 bin TL bandına yükselmesi öngörülüyor.

Merkez Bankası Anketine Göre 3 Farklı Zam Senaryosu

Yıl sonu enflasyon beklentilerine göre ortaya çıkan üç senaryo şöyle:

• Enflasyon %31 olursa: Memur maaşlarına %18,70 zam

• Enflasyon %32 olursa: Memur maaşlarına %19,61 zam

• Enflasyon %33 olursa: Memur maaşlarına %20,50 zam

Unvanlara Göre Tahmini Maaş Artışları

Aşağıdaki tabloda bazı unvanlar için üç farklı senaryoya göre oluşabilecek yeni maaşlar yer alıyor:

Kesin Rakamlar Ne Zaman Netleşecek?

Memur maaş zamları, TÜİK tarafından açıklanacak aralık ayı enflasyonu sonrası kesinleşecek. Böylece enflasyon farkı oranı ve toplam zam yüzdesi net olarak ortaya çıkacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan 192 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı hakkında önemli düzenlemeler hayata geçirildi. Yapılan değişikliklerle Başkanlık, yalnızca siber güvenlik değil, dijital devlet ve kamuda yapay zeka alanlarında da merkezi bir otorite haline getirildi.

Dijital Devlet Mimarisi ve e-Devlet Yetkisi Başkanlığa Verildi

Kararnameye göre Siber Güvenlik Başkanlığı;

• Dijital devlet kuramsal mimarisini oluşturacak

• Kamu kurumlarının geliştirdiği veya temin ettiği bilişim sistemleri için idari, mali ve teknik standartları belirleyecek

• e-Devlet Kapısı ve dijital devlet ortak ürünlerini geliştirecek ve işletecek

• Kamu bilişim sistemlerinin e-Devlet altyapılarına entegrasyonunu koordine edecek

Kamuda Yapay Zeka Uygulamaları İçin Merkezi Koordinasyon

Yeni düzenleme ile kamuda yapay zeka uygulamalarına ilişkin yetkiler de Başkanlığa devredildi.

Bu kapsamda Başkanlık;

• Kamuda yapay zeka uygulamalarına yönelik mevzuat çalışmalarını yürütecek

• Ulusal yapay zeka politika, strateji ve eylem planlarının hazırlanmasına katkı sunacak

• Ortak veri alanı altyapısını hayata geçirecek

• Yapay zeka uygulamalarında kullanılacak veriler için kalite kriterleri ve standartları belirleyecek

• Veri üretiminden silinmesine kadar tüm süreci kapsayan veri yönetişimi ilkelerini düzenleyecek

Yeni Genel Müdürlükler Kuruldu

Kararname ile Başkanlık teşkilat yapısında da önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre;

• Kamu Yapay Zeka Genel Müdürlüğü

• Dijital Devlet Genel Müdürlüğü

• Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü

• Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı

kurularak Başkanlık bünyesine eklendi.

Kadro Yapısı Yeniden Düzenlendi

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli cetvelle, Siber Güvenlik Başkanlığının merkez teşkilatı kadroları da yeniden düzenlendi. Yeni yapıda;

• Başkan, 3 başkan yardımcısı

• Genel müdürler, daire başkanları

• Hukuk müşavirleri, mühendisler, bilişim personeli

• Toplam 204 kadro yer aldı

Başkanlık ayrıca yurtiçi ve yurtdışında temsilcilik kurabilecek ve görev alanlarıyla ilgili şirket oluşturabilecek.

Ne Amaçlanıyor?

Düzenlemenin temel hedefleri şu şekilde sıralanıyor:

• Kamuda dijital dönüşümün tek merkezden yönetilmesi

• Yapay zeka uygulamalarında veri güvenliği ve standartlaşma

• Kamu bilişim projelerinde mali ve teknik etkinlik

• Dijital devlet hizmetlerinde bütünlük ve koordinasyon

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan 191 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kamu teşkilat yapısında önemli değişiklikler yapıldı. Düzenleme kapsamında bazı genel müdürlükler kapatılırken, teknoloji ve yapay zeka odaklı yeni bir kurumsal yapı oluşturuldu.

Risk Analizi Genel Müdürlüğü Kapatıldı

Kararname ile Risk Analizi Genel Müdürlüğü yürürlükten kaldırıldı. Bu birimin;

• Taşınır ve taşınmaz malları

• Yazılı ve elektronik kayıtları

• Veri tabanları ve yazılım altyapıları

• Hak ve yükümlülükleri

tamamı Gelir İdaresi Başkanlığı’na devredildi.

Ayrıca Risk Analizi Genel Müdürü ve genel müdür yardımcılarının görevleri de herhangi bir işleme gerek kalmaksızın sona erdirildi.

Milli Teknoloji ve Yapay Zeka Genel Müdürlüğü Kuruldu

Daha önce faaliyet gösteren Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün adı ve görev alanı genişletilerek Milli Teknoloji ve Yapay Zeka Genel Müdürlüğü haline getirildi.

Yeni yapıyla birlikte Genel Müdürlüğe;

• Yapay zeka teknolojilerinin etik, güvenilir ve sorumlu kullanımı

• Ulusal yapay zeka politika ve stratejilerinin hazırlanması

• Yapay zeka için veri, altyapı ve insan kaynağı kapasitesinin artırılması

• Ar-Ge faaliyetlerinin ve girişimlerin desteklenmesi

• Uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesi

• Kamuda yapay zeka çalışmalarının koordinasyonu

gibi geniş yetkiler tanımlandı.

Veri Merkezi ve Bulut Bilişim Yetkisi de Verildi

Kararnameyle birlikte Genel Müdürlüğe;

• Türkiye’deki veri merkezi ve bulut bilişim altyapısının geliştirilmesi

• Bu alanda ulusal politika ve stratejilerin oluşturulması

• Veri merkezlerine ilişkin kriter ve standartların belirlenmesi

• Belgelendirme ve yetkilendirme süreçlerinin yürütülmesi

yetkileri de devredildi.

Mevzuattaki Tüm Atıflar Güncellendi

Kararnamenin geçici maddesiyle;

• Mevzuatta yer alan “Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü” ibareleri,

• Otomatik olarak “Milli Teknoloji ve Yapay Zeka Genel Müdürlüğü” şeklinde güncellenmiş sayılacak.

Ayrıca mevcut genel müdür ve genel müdür yardımcıları da yeni unvanlarıyla görevlerine devam edecek.

Vergi Risk Analizi Gelir İdaresine Taşındı

Yapılan düzenleme ile Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde Risk Analizi Daire Başkanlığı kuruldu. Bu birim;

• Vergi kayıp ve kaçağını tespit edecek

• Kayıt dışı ekonomiyle mücadele edecek

• Mükellef uyum analizleri yapacak

• Kamu kurumlarıyla koordineli risk analiz sistemleri geliştirecek

Düzenleme Ne Anlama Geliyor?

Bu kapsamlı değişiklikle;

• Yapay zeka ve ileri teknoloji alanlarında merkezi kamu koordinasyonu

• Vergi denetiminde veri odaklı risk analizi

• Bulut bilişim ve veri merkezlerinde ulusal standartlaşma

• Kamuda dijital ve yapay zeka dönüşümünün hızlandırılması

amaçlanıyor.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, 25 Aralık 2025 Perşembe gününü cumaya bağlayan gece idrak edilecek Regaib Kandili dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Ünal, Regaib Gecesi’nin üç ayların manevi iklimine giriş için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

“Üç Aylar, Hayatın Koşuşturmasını Durdurmak İçin Bir Fırsattır”

Ünal açıklamasında, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç ayların, insanın kendisiyle ve Rabbiyle yeniden bağ kurmasına imkân sunduğunu vurguladı. Regaib Gecesi’nin de bu manevi yolculuğun ilk durağı olduğunu belirten Ünal, bu zaman dilimlerinin tefekkür ve muhasebe için değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Müslüman, Zamanını Boşa Harcamamalıdır”

Müslümanın hayatında boşluğa yer olmaması gerektiğini kaydeden Ünal, her anın Allah’ın rızasını kazanacak işler için değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan ibadetlerin gösterişten uzak, samimi ve ihlaslı olması gerektiğini vurguladı.

Peygamber Efendimizin Üç Aylar Duası Hatırlatıldı

Nuri Ünal, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sas) Recep ayına girildiğinde yaptığı,
“Allah’ım, Recep ve Şaban’ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır” duasını hatırlatarak, bu gecelerin birer fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.

“Ahlaklı İnsan, Ahlaklı Toplumun Temelidir”

Açıklamada, Peygamber Efendimizin örnek ahlakının öğrenilmesi ve hayatın her alanına yansıtılması gerektiğine vurgu yapıldı. Ünal, ahlaklı bireylerin çoğunlukta olduğu bir toplumun huzur ve adaletin teminatı olduğunu belirtti.

Mazlum Coğrafyalar İçin Dua Çağrısı

Ünal, Regaib Gecesi’nin başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere zulüm altındaki tüm mazlum coğrafyaların kurtuluşuna, insanlığın hidayetine ve dünya genelinde barışın tesisine vesile olması temennisinde bulundu.

Açıklamasının sonunda Ünal, Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının, sendika üyelerinin, milletin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik etti.

2023 KPSS sonuçlarına göre ilk 20 bin içerisinde yer almasına rağmen mülakatlarda elenerek atanamayan öğretmenler, 25 Aralık 2025 tarihinde Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ı ziyaret etti.

Ziyarette, mülakat uygulaması nedeniyle mağduriyet yaşayan öğretmenlerin yaşadığı belirsizlik ve beklentiler gündeme getirildi.

“1611 Öğretmenin Hakkı Gasp Edildi”

Ziyaret kapsamında açıklamalarda bulunan Talip Geylan, mülakatlarda elenen öğretmenlerin ciddi bir mağduriyet yaşadığını vurguladı. Geylan, 2023 KPSS’de ilk 20 bine giren ve atanma hakkı elde eden 1611 öğretmenin mülakatlar nedeniyle hak kaybına uğradığını ifade etti.

“Yargı Kararları Haklılığı Tescilledi”

Talip Geylan, sürece ilişkin yargıya başvuran öğretmenlerin önemli bir kısmı için mahkemelerin haklılık yönünde karar verdiğini hatırlatarak, bu kararların görmezden gelinmemesi gerektiğini belirtti.

Geylan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bu konuda artık somut ve kalıcı bir adım atılmasını beklediklerini dile getirdi.

“Türk Eğitim-Sen Mücadeleyi Sürdürecek”

Türk Eğitim-Sen olarak mülakat mağduru öğretmenlerin sesi olmaya devam edeceklerini belirten Geylan, talepler karşılık bulana kadar her platformda mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Öğretmenlerin yaşadığı kaygının giderilmesi ve haklarının iade edilmesi gerektiğini vurgulayan Geylan, adaletin gecikmeden sağlanmasının önemine dikkat çekti.